Pages

29 Mayıs 2013

FATİH SULTAN MEHMET

Gönderen bengibi benimgibi zaman: 21:07


ÇOCUK MEHMET’TEN FATİH SULTAN MEHMET’E

    II. Murad’ın dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi Mehmet. O da her çocuk gibi oyun delisiydi. Ele avuca sığmayan enerjisiyle bütün gün oradan oraya koştururdu. Sadece birkaç yıl sonra hala çocukken, çocukluktan çıkmak zorundaydı. Çünkü o bir şehzadeydi. İlerde imparatorluğun başına geçecekti. Yürüyeceği yol daha doğduğu onda belliydi. Dersler aldı. Hatta hocası Molla Gürani’den dayak bile yedi. 12 yaşına bastığında ise padişah babası sultan II. Murad oğlu Alaaddin’in kaybına yenik düşerek tahtan çekildi. Tahta Çocuk Mehmet geçmek zorundaydı. Ve artık o küçücük omuzların üzerinde koca bir devletin yükü vardı. Çocuk muydu Mehmet yoksa koca bir sorumluğu yüklenecek yaşta bir devlet adamı mı? Çocuk Mehmet artık Sultan II. Mehmet’ti.

     Yapılan saldırmazlık antlaşmalarına rağmen çocuk yaştaki padişahın tecrübesizliğini fırsat bilen Hıristiyan alemi Osmanlı üzerine yola çıktı. Ve belki de küçücük omuzlarındaki yükün getirdiği olgunlukla ilk emrini verecekti Sultan II. Mehmet... hem de kime? Babası Osmanlı Devleti’nin 6. Padişahı Sultan II. Murad’a; “Eğer padişah sen isen ordunun başına geç, eğer padişah ben isem emrediyorum ordunun başına geç!”. Bu sözler, yıllar sonra çağ kapatıp çağ açacak olan FATİH SULTAN MEHMET HAN’ın kudretinin ilk habercisiydi.

    Bu emir üzerine Baba II. Murad tahta geçti ve 6 yıl daha hükümdar olarak devleti yönetti. 6 yıl sonra Çocuk Mehmet artık 18 yaşındaydı. 18 yaş Osmanlı için hele ki şehzadeler için artık “adamlık” yaşıydı. Mehmet tam da bu “adamlık” yaşında yeniden tahta geçti. Ama iyi oma kötü birçok ilke imza attı. Ve fakat en büyük imzası müjdeli şehir, kutlu şehir Constantinopolis’in fethi olacaktı.

    21 yaşında fethetti İstanbul’u… tek başına mıydı? Hayır! Arkasında on binlerce nefer, on binlerce inanç dolu yürek vardı. Ama mimar oydu. Selimiye için Koca Sinan neyse, Türkiye için Mustafa Kemal neyse, İstanbul için de Mehmet oydu… Constantinapol’ün surlarını döven topların çiziminin başında, karadan yürüyen gemilerin rüzgarında, o zorlu günlerde inançlarını, umutlarını kaybetmiş neferlerin yüreklerinin telindeydi Mehmet… Constantinapolis’in fethi zekanın, azmin ve inancın zaferiydi. Tarih boyunca birçok devletin almak için savaşlar yaptığı, İslam Peygamberi’nin müjdelediği bu kutlu şehir; umutları, cesaretleri tek güç halinde Çocuk Mehmet’in yüreğinde birleşen Osmanlının, avuçlarının içindeydi artık… 1453’ün 29 Mayısı, artık ne Constantinapolis Constantinapolis’ti ne de Mehmet Mehmet’ti. Constantinapolis İSTANBUL, Mehmet ise çağ kapatıp çağ açan FATİH SULTAN MEHMET olmuştu.

 

                                                     Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı
                                                     Düşün altında binlerce kefensiz yatanı



         

0 yorum:

Yorum Gönder

 

ben gibi benim gibi...hayat gibi... Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review